Erişilebilirlik

Güney Kore, Rusya-Kuzey Kore stratejik anlaşmasının ardından Ukrayna'ya silah tedarik etmeyi değerlendirecek


Kuzey Kuzey'in resmi Kore Merkez Haber Ajansı tarafından yayınlanan anlaşma metnine göre, iki ülkeden biri işgal edilir ve savaş durumuna itilirse, diğeri "askeri ve diğer yardımları" sağlamak için "elindeki tüm araçları gecikmeden" kullanmak durumunda olacak.
Kuzey Kuzey'in resmi Kore Merkez Haber Ajansı tarafından yayınlanan anlaşma metnine göre, iki ülkeden biri işgal edilir ve savaş durumuna itilirse, diğeri "askeri ve diğer yardımları" sağlamak için "elindeki tüm araçları gecikmeden" kullanmak durumunda olacak.

Güney Kore’den Perşembe günü yapılan açıklamada, Rusya ve Kuzey Kore'nin savaş durumunda birbirlerini savunmak üzere bir anlaşma imzalamasının ardından, Ukrayna'ya silah gönderme seçeneğinin değerlendirileceği kaydedildi. Güney Kore’nin bu kararı, önemli bir politika değişikliği olarak algılanıyor.

Üst düzey bir devlet başkanlığı yetkilisinin açıklaması, Kuzey Kore devlet medyasının, gözlemcilerin Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana Moskova ve Pyongyang arasındaki en güçlü bağlantıya işaret edebileceğini söylediği anlaşmanın ayrıntılarını yayınlamasından saatler sonra geldi. Anlaşma, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı nedeniyle giderek artan tecritle karşı karşıya kaldığı ve her iki ülkenin de Batı ile gerginliklerini tırmandırdığı bir döneme denk geliyor.

Kuzey Kuzey'in resmi Kore Merkez Haber Ajansı tarafından yayınlanan anlaşma metnine göre, iki ülkeden biri işgal edilir ve savaş durumuna itilirse, diğeri "askeri ve diğer yardımları" sağlamak için "elindeki tüm araçları gecikmeden" kullanmak durumunda olacak. Ancak anlaşma aynı zamanda bu tür eylemlerin her iki ülkenin yasalarına ve BM üyesi bir devletin meşru müdafaa hakkını tanıyan Birleşmiş Milletler Şartı'nın 51. Maddesi’ne uygun olması gerektiğini de belirtiyor.

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ve Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin anlaşmayı Çarşamba günü Pyongyang'da düzenlenen zirvede imzaladı. Her iki lider de bu anlaşmayı güvenlik, ticaret, yatırım, kültürel ve insani bağları kapsayan ikili ilişkilerin kademesinin yükseltilmesi olarak tanımladı.

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol'un ofisinden yapılan açıklamada anlaşma kınanarak, Güney Kore’nin güvenliğine yönelik bir tehdit ve BM Güvenlik Konseyi kararlarının ihlali olarak nitelendirildi. Açıklamada ayrıca bunun, Seul'ün Moskova ile ilişkileri üzerinde olumsuz sonuçlar doğuracağı uyarısında bulunuldu.

Açıklamada, "Kore Savaşı ve Ukrayna'daki savaş gibi işgal savaşları başlatma geçmişi olan iki tarafın şimdi uluslararası toplum tarafından asla gerçekleşmeyecek bir önleyici saldırıya dayanarak karşılıklı askeri işbirliği sözü vermesi çok saçma" denildi.

Yoon'un ulusal güvenlik danışmanı Chang Ho-jin, Seul'ün Ukrayna'nın Rusya'nın işgaline karşı koymasına yardımcı olmak üzere bu ülkeye silah sağlama konusunu yeniden değerlendireceğini söyledi.

ABD tarafından desteklenen iyi donanımlı ordusuyla büyüyen bir silah ihracatçısı olan ve Moskova'ya karşı ABD öncülüğündeki ekonomik yaptırımlara katılan Güney Kore, Ukrayna'ya insani yardım ve diğer desteklerde bulundu. Ancak uzun süredir aktif olarak çatışma içinde olan ülkelere silah sağlamama politikasını gerekçe göstererek Kiev'e doğrudan silah sağlamadı.

Kim ve Putin arasındaki zirve, ABD ve müttefiklerinin, Pyongyang'ın, Kim'in nükleer silah ve füze programının yarattığı tehdidi arttırabilecek ekonomik yardım ve teknoloji transferleri karşılığında Moskova'ya Ukrayna'daki savaşı için ihtiyaç duyduğu mühimmatı sağladığı olası bir silah anlaşması konusunda artan endişelerini dile getirdikleri sırada gerçekleşti.

Zirvenin ardından Kuzey Kore lideri Kim, iki ülkenin "sağlam bir dostluğa" sahip olduğunu ve anlaşmanın "şimdiye kadarki en güçlü anlaşmaları" olduğunu söyleyerek ilişkiyi bir ittifak seviyesine taşıdı, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşına tam destek sözü verdi. Putin ise anlaşmayı, ilişkileri daha yüksek bir seviyeye taşıma yönündeki ortak arzuları yansıtan "çığır açıcı bir belge" olarak nitelendirdi.

Kuzey Kore ve eski Sovyetler Birliği 1961 yılında bir anlaşma imzalamıştı. Uzmanlara göre Kuzey Kore'nin saldırıya uğraması halinde Moskova'nın askeri müdahalesini gerektiren bu anlaşma, SSCB'nin dağılmasından sonra feshedilmiş ve yerine 2000 yılında daha zayıf güvenlik güvenceleri sunan bir anlaşma imzalanmıştı.

Rusya-Kuzey Kore anlaşmasının kapsamı hakkında fikir ayrılıkları var

Anlaşmanın ne kadar güçlü bir güvenlik taahhüdü içerdiği konusunda tartışmalar devam ediyor. Bazı analistler anlaşmayı iki ülkenin Soğuk Savaş dönemindeki ittifakının tam olarak yeniden inşası şeklinde görürken, diğerleri anlaşmanın önemli olmaktan çok sembolik göründüğünü söylüyor.

Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’ndan uzman Ankit Panda, anlaşma metninin, otomatik askeri müdahale anlamına gelmeyecek şekilde dikkatlice kaleme alındığını söyledi.

Ancak Ankit Panda, "Buradaki büyük resim, her iki tarafın da işbirliklerinin kapsamını ne kadar genişletmek istediklerini kağıda dökmeye ve dünyaya göstermeye istekli olmalarıdır" ifadesini kullandı.

Kuzey Kore devlet haber ajansı KCNA'ya göre anlaşmada Pyongyang ve Moskova'nın herhangi birinin "temel çıkarlarını" ihlal etmesi halinde üçüncü taraflarla anlaşma yapmaması ve bu çıkarları tehdit eden eylemlere katılmaması gerektiği belirtiliyor.

KCNA, anlaşmanın ülkelerin savaşı önlemek ve bölgesel ve küresel barış ve güvenliği korumak için savunma yeteneklerini güçlendirmek amacıyla ortak önlemler hazırlamak için adımlar atmasını gerektirdiğini bildirdi. Haber ajansı, bu adımların neler olduğunu ya da birleşik askeri eğitim ve diğer işbirliklerini içerip içermediğini belirtmedi.

KCNA, anlaşmanın aynı zamanda iki ülkenin "adil ve çok kutuplu yeni bir dünya düzeni" kurma çabalarında aktif bir şekilde işbirliği yapmaları çağrısında bulunduğunu ve iki ülkenin ABD ile ayrı ayrı yaşadıkları çatışmalar karşısında nasıl bir hizaya geldiklerinin altını çizdiğini kaydetti.

Washington'daki düşünce kuruluşu Stimson Center'dan araştırmacı ve Kuzey Kore odaklı internet sitesi 38 North’un yöneticisi Jenny Town, anlaşmanın, Rusya'nın Güney Kore ile ilişkilerini nasıl etkileyeceğinin izlenmesini gerektirecek önemli bir gelişme olduğunu söyledi.

"Seul, Ukrayna'yı işgali nedeniyle Rusya'ya karşı yaptırımlara zaten imza atmış ve Moskova ile ilişkilerini bozmuştu. Şimdi Rusya'nın Kuzey Kore ile ortaklığına dair tüm belirsizlikler ortadan kalktığına göre Seul buna nasıl karşılık verecek?" diyen Jenny Town, "Güney Kore’nin Rusya ile diplomatik ilişkileri kesmeye, askıya almaya ya da büyükelçisini sınırdışı etmeye karar vereceği bir nokta var mı? Ve biz o noktaya ulaştık mı?" sorusunu gündeme getirdi.

Washington'a karşı olan ülkelerle ilişkileri genişletmeyi amaçlayan bir dış politika izleyen, "yeni bir Soğuk Savaş" fikrini benimseyen ve Putin'in Batı ile olan daha geniş çatışmalarında birleşik bir cephe sergilemeye çalışan Kuzey Kore lideri Kim, son aylarda Rusya'yı önceliği haline getirdi.

Kore Yarımadası'ndaki gerilim, Kim'in silah denemeleri ve ABD, Güney Kore ve Japonya'nın katıldığı birleşik askeri tatbikatların kısasa kısas döngüsü içinde yoğunlaşmasıyla son yılların zirve noktasında.

Forum

STÜDYO VOA

Amerikalı savcıdan Cihantimur için “kaçma riski” açıklaması – 26 Haziran
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG