Erişilebilirlik

ABD’den Hamas lideri ve üst düzey militanlarına karşı 7 Ekim saldırıları nedeniyle resmi suç duyurusu


1 Ekim 2022 - Haniye'nin öldürülmesinin ardından Hamas'ın siyasi kanadının lideri olan Yahya Sinvar
1 Ekim 2022 - Haniye'nin öldürülmesinin ardından Hamas'ın siyasi kanadının lideri olan Yahya Sinvar

ABD Adalet Bakanlığı Salı günü, Hamas lideri Yahya Sinvar ve örgütün diğer üst düzey militanları hakkında, 7 Ekim 2023'te İsrail'e gerçekleşen saldırı nedeniyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu, Amerikan yargısının, saldırının planlayıcılarını resmen ortaya çıkarma yönündeki ilk girişimi oldu.

New York'taki federal mahkemeye sunulan yedi maddelik suç duyurusu, yabancı bir terör örgütünün ölümle sonuçlan bir eylemine maddi destek sağlamak için komplo kurmak, ABD vatandaşlarını öldürmek için komplo kurmak ve terörizmi finanse etmek için komplo kurmak gibi suçlamaları içeriyor. Ayrıca İran ve Lübnan Hizbullah'ı, Hamas'a saldırılarda kullanılmak üzere mali destek, roketler de dahil olmak üzere silah ve askeri malzeme sağlamakla suçlanıyor.

Sinvar'ın Gazze'deki tünellerde saklandığına inanıldığı ve ABD Adalet Bakanlığı'nın altı sanıktan üçünün öldüğünü tahmin ettiğini söylediği göz önüne alındığında, davanın etkisi ağırlıklı olarak sembolik olabilir. Ancak yetkililer, ABD'nin 1997’de yabancı bir terör örgütü olarak tanımladığı ve on yıllar boyunca İsrail'e yönelik intihar saldırıları dahil olmak üzere bir dizi ölümcül saldırıyla bağlantılı olan militan grubu hedef alan, daha geniş kapsamlı bir çabanın parçası olarak başka adımların da beklendiğini söylüyor.

Suç duyurusu ilk olarak Şubat ayında, ABD'ye dönemin Hamas lideri İsmail Haniye ve diğer sanıkları gözaltına almaya çalışması için zaman tanımak amacıyla gizli olarak sunulmuştu, ancak Haniye'nin Temmuz ayında ölümü ve diğer gelişmelerin ardından süreç dün açıklandı.

Adalet Bakanı Merrick Garland konuyla ilgili paylaştığı görüntülü açıklamasında, “Bugün açıklanan suçlamalar, Hamas'ın faaliyetlerinin her yönünü sorgulama çabamızın sadece bir parçasıdır ve bu çabamız devam edecek” dedi.

Washington yeni bir ateşkes planı geliştiriyor

Suçlamalar, Beyaz Saray'ın Gazze'de yaklaşık 11 aydır devam eden savaşı sona erdirmek üzere İsrail ve Hamas arasında bir anlaşmaya varılması için Mısırlı ve Katarlı muhataplarıyla yeni bir ateşkes ve rehine anlaşması önerisi geliştirdiğini açıkladığı sırada geldi.

Dava hakkında kamuoyu önünde konuşma yetkisi olmayan ve isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan ABD'li bir yetkili Associated Press'e (AP) yaptığı açıklamada, suçlamaların devam eden müzakereleri etkileyeceğine inanmak için bir neden olmadığını söyledi.

ABD Ulusal Güvenlik Sözcüsü John Kirby, aralarında Hersh Goldberg-Polin adlı bir Amerikalı’nın da bulunduğu altı rehinenin Hamas tarafından kısa süre önce “infaz edilmesinin” görüşmelerdeki “aciliyet duygusunun” altını çizdiğini söyledi.

Adalet Bakanı Garland da açıklamasında, “Hersh'ün öldürülmesini ve Amerikalılar’a yönelik vahşi cinayetlerin her birini terör eylemi olarak soruşturuyoruz. Halen rehin tutulan Amerikalılar’ın evlerine dönmeleri için hükümetin tüm çabalarını desteklemeye devam edeceğiz” dedi.


Haniye'nin İran'da öldürülmesinin ardından Hamas'ın başkanlığına getirilen Sinvar, İsrail'in en çok arananlar listesinin başında yer alıyor. Son 10 ayın çoğunu Gazze'nin altındaki tünellerde yaşayarak geçirdiğine inanılıyor ve dış dünyayla ne kadar teması olduğu belirsiz. Dört yılı tecritte olmak üzere 22 yılını İsrail hapishanelerinde geçiren Sinvar, iki taraf arasındaki ateşkes ve rehine serbest bırakma anlaşmasının parçası olabilecek türden bir takasla serbest bırakılmıştı.

Suçlanan diğer Hamas liderleri arasında, geçen yılki saldırının planlanmasına yardımcı olan ve İsrail'in Mart ayında savaş uçaklarının Gazze'nin merkezindeki bir yeraltı yerleşkesini vurması sonucu öldüğünü söylediği, Hamas'ın Gazze'deki silahlı kanadının lider yardımcısı Mervan İsa da bulunuyor.

ABD Adalet Bakanlığı’nın resmen suçladığı diğer isimler, Haniye'nin bir diğer yardımcısı ve grubun Katar'da yaşadığı düşünülen eski lideri Halid Meşal; Hamas'ın uzun süredir karanlıkta kalan ve Temmuz ayında Gazze'nin güneyinde bir İsrail hava saldırısında öldürüldüğü düşünülen askeri lideri Muhammed Deif ve Hamas'ın dış ilişkiler sorumlusu Lübnan merkezli Ali Baraka.


Suçlamalar “araç olarak” kullanılıyor

Washington'daki düşünce kuruluşu Wilson Center’da Ortadoğu Programı Direktörü Merissa Khurma, suçlamaların ABD'nin Hamas'ın ABD ve müttefiki İsrail'e karşı oluşturduğu tehdide yanıt vermek için kullandığı “bir başka araç” olduğunu söyledi.

Khurma e-posta yoluyla yaptığı açıklamada, “Sinvar bulunur ve 7 Ekim saldırılarını planlamaktan adalet önüne çıkarılırsa, bu ABD ve sevdiklerini kaybeden herkes için önemli bir kazanım olacaktır” dedi. Ancak Sinvar saklanırken Khurma suçlamaların Hamas üzerinde daha fazla baskı yaratacağını düşünmüyor. Dünyanın en büyük savaş suçları mahkemesinin başsavcısının Sinvar gibi Hamas liderleri için tutuklama emri istediğini ve bunun Hamas'ın davranışlarını değiştirmediğini ya da ateşkes görüşmelerinde zayıflatmadığını belirtti.

Khurma, öldürülen ya da kaçırılanların çoğunun Amerikalı olması ve ülkesinin Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni tanımaması nedeniyle davanın ABD için hâlâ önemli olduğunu söyledi.

Hamas, 7 Ekim saldırılarında çoğu sivil yaklaşık 1200 kişiyi öldürdü ve yaklaşık 250 kişiyi rehin aldı. Geriye yaklaşık 100 rehine kaldı ve bunların üçte birinin öldüğüne inanılıyor.


Suç duyurusunda katliam Hamas'ın tarihindeki “en şiddetli, büyük ölçekli terör saldırısı” olarak tanımlanıyor. İsrail'in güneyine “kamyonlar, motosikletler, buldozerler, sürat tekneleri ve yamaç paraşütleriyle” gelen Hamas militanlarının tecavüz, cinsel organların kesilmesi ve yakın mesafeden makineli tüfekle ateş etmeyi de içeren acımasız bir şiddet kampanyasına nasıl giriştikleri ayrıntılarıyla anlatılıyor.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı'na göre İsrail'in misilleme saldırısı, siviller ve savaşçıların içinde olduğu 40 binden fazla Filistinli’nin ölümüne neden oldu. İsrail ölenlerin çoğunun savaşçı olduğunu savunuyor. Hamas ise ölenlerin çoğunun kadın ve çocuk olduğunu söylüyor.

Yaygın bir yıkıma neden olan savaş Gazze'nin 2,3 milyon sakininin çoğunu birden fazla kez evlerini terk etmeye zorladı ve insani bir felaket yarattı.

Hamas İsrail'i, Mısır sınırı boyunca uzanan Philadelphi Koridoru üzerinde kalıcı İsrail kontrolü ve Gazze boyunca uzanan ikinci bir koridor dahil olmak üzere yeni taleplerde bulunarak aylardır süren müzakereleri sürüncemede bırakmakla suçladı.

Hamas, savaşın sona ermesi, İsrail güçlerinin tamamen geri çekilmesi ve aralarında üst düzey militanların da bulunduğu çok sayıda Filistinli mahkûmun serbest bırakılması karşılığında tüm rehinelerin serbest bırakılmasını teklif etti. Bu koşullar, Temmuz ayında Başkan Joe Biden tarafından ortaya konan anlaşma taslağında öngörülen şartlara büyük ölçüde uyuyor.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Hamas'a karşı “tam zafer” sözü verdi ve müzakerelerin başarısızlığından Hamas'ı sorumlu tuttu.

Forum

STÜDYO VOA

Trump’a ikinci suikast girişimi – 16 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG